Bağışıklık Sistemini Güçlendiren 8 Teklif

Covid-19’un çok yüksek bulaş özelliğine sahip olan ve bu nedenle süratle yaygınlaşan Omicron varyantına karşı güçlü bağışıklık sistemi kilit rol oynuyor.Fonksiyonel Tıp çalışmaları yürüten Acıbadem Fulya Hastanesi Uzmanı Dr. Aynur Ketene, bağışıklık sisteminin vücuduenfeksiyonlara, öbür hastalıklara ve ziyanlı hususlara karşı koruyan savunma sistemi olduğunu belirterek “Bağışıklık sistemi; kronik yorgunluk, uzamış gerilim, hareketsizlik, uykusuzluk, sıhhatsiz beslenme, beden için elzem vitamin-mineral eksiklikleri ya da yüzeysel kullanımları, toksin maruziyetleri, sedanter hayat ve hipertansiyon-diyabet üzere kronik bir hastalığın varlığından olumsuz etkilenir. Yaşlanma ile birlikte hormonal-biyokimyasal işleyişin değişmesine bağlı olarak da bağışıklık yanıtı azalır” diyor. Aşılı olanların ve güçlü bir bağışıklık sistemine sahip şahısların Omicron’u hafif belirtilerle atlatabildiğini söyleyen Dr. Aynur Ketene, aşısız, eksik aşılı, kronik hastalığı olan ya da bağışıklık sistemi zayıf bireylerin ise ağır geçirebildiğine dikkat çekiyor. Dr. Aynur Ketene, bağışıklık sistemini güçlendirmenin 8 tesirli yolunu anlattı, kıymetli ihtarlar ve tekliflerde bulundu.

Bu besinleri kesinlikle tüketin

Mevsim zerzevat ve meyveleri, baklagiller, çiğ kuruyemişler, haftada en az üç gün fırında pişirilmiş balık tüketmek, yoğurt-kefir-turşu üzere fermente eserleri eksik etmemek, sağlıklı yağlar (zeytinyağı, çörekotu yağı, avokado yağı, omega 3 balık yağı) tüketmek, hazır-paketli katkı unsurlu trans yağ içeren besinlerden uzak durmak gerekiyor. Yeşil yapraklı sebzeler içerdikleri A, C, E, K vitaminleri folik asit, demir, selenyum, çinko, magnezyum mineralleri nedeniyle, mor renkli sebzeler ise yüksek antioksidan içerikleri nedeniyle bol ölçüde tüketilmelidir. Dondurulmuş eserlerin besin pahasının azaldığı unutulmamalıdır.

Kâfi ve kaliteli uykuya dikkat edin

Melatonin hormonu gece 23.00-03.00 saatleri ortasında salgılanan en güçlü antioksidanlardandır. Gece boyunca bedeni toksinlerden arındırıp, sonraki güne hazırlar. Bu nedenle bilhassa bu saatler başta olmak üzere kâfi ve kaliteli uykuya itina gösterin. Bununla birlikte; melatonin üretimi için triptofan aminoasidi içeren et-tavuk-yumurta yemeye itina gösterilmeli; magnezyumdan güçlü yeşil sebzeler, fındık, ceviz, badem üzere besinler her gün tüketilmelidir.

Bol su için

Günde en az 2 litre su içmek hücrelerin yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmesi ve toksinleri atabilmesi için gereklidir. İçilen suyun pH’sı ve kaynağı da kıymetlidir. Toksinlerden uzaklaşmak için daha sağlıklı olabilecek cam şişeler yahut arıtma sular kullanılmalıdır.nılmalıdır.

Nizamlı antrenman yapın

Tertipli idman; kan dolanımını, güç seviyesini, bağışıklığı, antioksidan savunma kapasitesini, uyku kalitesini artırırken gerilim hormonlarını azaltır. Kilo denetimine yardımcı olur. Antrenman mümkün olduğunca açık havada yapılmalıdır.

D vitamininizi denetim ettirin

D vitamini bağışıklık sistemi hücrelerinin aktifleşebilmesi için gereklidir. En hoş D vitamini kaynağı güneştir. Pencerenin akabinde güneşten yarar sağlanamayacağı için ya pencere açık tutulmalı ya da açık havaya çıkılmalıdır. Tabibe danışılmadan, D vitamini ölçümü yapılmadan özensiz yüksek doz D vitamini alımı böbrek taşlarına neden olabilir. Bu nedenle kesinlikle tabibe danışmak gerekir.

Toksinlerden uzaklaşın

Sigara, alkol, gereksiz ilaç kullanımı, deterjanlar, şampuanlar, makyaj gereçleri, saç boyaları, plastik kaplar, kirli hava, yüksek tansiyon çizgileri, florlu diş macunları, alüminyumlu deodorantlar, amalgam diş dolguları, klorlu yüzme havuzları, GDO’lu paketli- katkı unsurlu besinler, pestisitler üzere toksinler bedene ekstra yük oluşturmakta ve bağışıklık sistemini olumsuz etkilemektedir. Bağırsaklar sağlıklı değilse sağlıklı bir bağışıklık sisteminden kelam edilemez. Bağırsak florasını bozan en kıymetli risk faktörleri gereksiz kullanılan antibiyotikler, antibiyotik içeren hayvansal besinler, pestisitler, paketli, katkı unsurlu, hazır, glüten içeriği yüksek besinler ve uzamış gerilimdir. Bu nedenle bağırsak florasını bozabilecek besinlerden mümkün olduğunca uzak durun. Yoğurt, kefir, turşu üzere fermente besinlerin ve bol lifli sebze-meyvelerin tüketimi dost bakterilerimizi besleyerek bağışıklık sistemini takviyeler.

Özensiz vitamin kullanmayın

Enzimlerin, hormonların, biyokimyasal fonksiyonların yapılabilmesi için bedenin vitamin ve minerallere gereksinimi vardır. D vitamini, B kompleks vitaminleri, C vitamini yanında magnezyum, selenyum, çinko, bakır, demir üzere mineraller bedenin olmazsa olmazlarıdır. Fakat vitamin ve mineraller birlikte çalıştıklarından, birinin fazla tüketilmesi başkasının azalmasına yol açabilir. Tabip denetimi olmadan hiçbir vitamin ve mineral itinasız kullanılmamalıdır. Aksi taktirde uzun vadede önemli tehlikelere yol açabilir.

Nefes idmanı yapın, gülmeyi unutmayın!

Yoga, meditasyon, nefes antrenmanlarının sıhhate yararları yapılan çalışmalarla gösterilmiştir. Deveran, sindirim, hudut ve endokrin sistemi uyararak bağışıklık sistemini aktive ederler. Nefes antrenmanları ile diyaframın uyarılması bizi sakinleştiren, uyutan, uygunlaştıran, sindirim sitemimizi çalıştıran parasempatik hudut sisteminin uyarılmasını sağlar. Kahkaha atmak da vagus hududunu uyararak gerilimi, kaslardaki gerginliği azaltır, bağışıklığı artırır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı